19 ŞUBAT DÜNYA GÖNÜLLÜ KURULUŞLAR GÜNÜ

Ulu Önder Atatürk’ün kurduğu, Halkevlerinin kuruluş günü olan 19 ŞUBAT’ın dünyada “19 ŞUBAT DÜNYA GÖNÜLLÜ KURULUŞLAR GÜNÜ” olarak kabul edilip kutlanması ve bir hafta süre ile etkinlikler yapılması fikri Cemal EMİR’e aittir. Bu gün Cemal EMİR tarafından dünyanın gönüllü kuruluşlarına ilan ve armağan edilmiş ve kutlamaları periyodik olarak yılda bir yapılmıştır.



Bu günün ilanı ile beraber Cemal EMİR, Çorum Der, Aydost Vakfı, Kızılırmak Köy Dernekler, Hacı Bektaş Vakfı, SODEV, TOBAV gibi güçlü gönüllü kuruluşlarla, Türkiye Gönüllü Kuruluşlar Sekretaryasını da oluşturmuştur. Çorum Der’in önderliğinde her yıl onlarca dernek ve vakfın katıldığı ve bir hafta süren 19 Şubat Dünya Gönüllü Kuruluşlar Günü etkinlikleri düzenlenmiştir. Bu etkinliklerin programı İngilizceye çevrilerek Ankara’ da bulunan ülkelerin büyükelçilik ve konsolosluklarına gönderilmiştir. Bu yolla dünyanın büyük bir kısmına 19 Şubat Dünya Gönüllü Kuruluşlar Gününü tanıtmıştır.

Ancak Cemal EMİR’in, bu günü ilan etmekte ki temel hedefi, DÜNYA GÖNÜLLÜ KURULUŞLAR SEKRETARYASINI OLUŞTURMAK ve BU SEKRETERYANIN MERKEZİNİ de ANKARA’da KURUMAKTIR.

Bir anlamda emperyalist devletlerin kurmuş olduğu ve yönlendirdiği Newyork’daki Birleşmiş Milletler Merkezi’ne alternatif olacak ve gönüllü kuruluşların kurduğu, insanın özgürleşmesini ve mutluluğunu temel alan ve de bu hedefe varmak için her türlü sömürüye karşı mücadele eden bir Sivil Birleşmiş Milletler Merkezi’nin ülkemizde ve Ankara’da kurulmasını canı pahasına arzulamaktadır. Gelecek yüz yıllarda her alanda belirleyici olacak olan gönüllü kuruluşların merkezinin, ülkemizde olmasının ülkemize kazandıracağı insani ve hatta maddi değerinde ne petrol ne elmas ne de güneş gibi hiçbir servet ile ölçülemeyeceğini iddia etmektedir. Çünkü bu maddi değerlerin sonsuz olmadığını bilmektedir.

Türkiye’de Gönüllü Kuruluşlar yöneticilerinin, örgütlenme, temel hak ve özgürlükler alanında eğitimi;
Cemal Emir, Avrupa Birliği Büyükelçisi Karen FOK’ un danışmanı Sema KILIÇER ile  görüşmek sureti ile Akdeniz Ülkeleri Fonundan yılda 1.000.000 EUOR maddi destek alarak hayata geçirmek istediği ve genel koordinatörü olduğu bu projeye eski büyük elçi İnal BATU, dış ilişkiler danışmanı, Prof Dr. Mithat SANCAR eğitim danışmanı, Murat KARAYALÇIN ise planlama danışmanı olarak resmen ve fiilen katılmayı kabul etmişlerdir. Bu isimler yanında BASİSEN Başkanı Yaşar SEYMAN, sanatçı ve yazar Zülfü LİVANELİ, dönemin Çankaya Belediye Başkanı Doğan TAŞDELEN, Yenimahalle Belediye Başkanı Tuncay ALEMDAROĞLU ve birçok kişi de fiilen bu projeye destek olmuşlardır. Avrupa Birliğine sunulmak üzere proje talep formatına uygun hale getirilmiş ve İngilizceye çevrilmiştir.
Yine bu kapsamda görev yaptığı döneme ilişkin hükümet başkanlarına “GÖNÜLLÜ KURULUŞLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ” adı altında bir birimin kurulması gerektiğini ve bu biriminde ya tam bağımsız ya da İnsan Hakları Bakanlığı denetiminde bir birim olarak çalışması gerektiğini gerek sözlü gerekse yazılı olarak beyan etmiştir.

Dernek ya da Vakıflar’ ın kamu yararına ya da olmayan diye ayrılmasına da karşı çıkmış böyle bir ayrımın İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine ve anayasaya aykırı olduğunu ve ilgili yasanın bu yönde değiştirilmesi gerektiğini, federasyonlaşma önündeki fiili ya da yasal engellerin kaldırılmasını her fırsatta ilgili resmi kişilere samimi uyarılar ile dile getirmiştir.
Gerek Genel Müdürlük gerekse kamu yararı ayrımı konusunda da YASA TASARISI HAZIRLAMIŞTIR.